24 Ekim 2009 Cumartesi

16.aydayız

Bugün canım oğlum ardacım tam 16 ayını doldurdu.Ne zamana kadar ayları sayıcaz bakalım.Oğlum yaa ben günlerin ve ayların bu kadar çabuk geçeceğini hiç hesaba katmamıştım.Sana hiç doyamıyorum hem büyüdüğün için çok seviniyor hem de bir daha bugünlere dönemeyeceğimiz için çok üzülüyorum zamanın telafisi yok bana daha önceleri zamanın su gibi akıp geçmesi çok bişey ifade etmezdi ama yaş geçtikçe her geçen saniye bile beni telaşlandırıyor bir şeyleri kaçırdığımı hissettiriyor.Örneğin Arda'nın bebeklik anlarını çok özlüyorum.Neyse bu kadar geçmişe özlem yeter...
16.ayla beraber çok değişiklik olmadı zaten geçenlerde yazmıştım.Sanki daha bir sakinledik(şu an dilimi ısırıyorum,çocuğunu ve kocanı övmüyecekmişsin büyükler öyle der).Bugün Arda'ya kahvaltısını yaptırdıktan sonra annecim şimdi de ben kahvaltı yapıcam odanda oynarmısın dedim O da gitti tüm oyuncaklarını uzun zamandır yüzüne bakmadıklarını bile sabırla inceledi evirdi çevirdi ama odasının kapısına en yakın kısmında oynadı çünkü beni görebilmesi ve onay alabilmesi için.
10 gün önce Ardacımın odasını tamamen ayırdık uzun zamandır beni en mutlu eden olaylardan bir tanesi buydu.O çok memnun değil babamız ve ben Arda bey tarafından sürekli uyandırılıyoruz ki Arda'nın gece uyanma huyu pek yoktu,sorunu olmadığı zamanlarda,ama ayrı odada yattığından beri 3-4 kez uyanıyor.Her gece değil tabi ama genellikle. Yılmak yok biz kararlıyız eninde sonunda olacaktı geç bile kaldık.
Aaa en önemli olayımız nihayet Arda 16 Ekim tarihinden itibaren yani 8 gündür yürüyor.16.ayımızda yürüdük nerdeyse neden böyle oldu tam olarak bilmiyoruz ama napalım her işte bir hayır vardır ne kadar mutlu oluyor anlatamam.Demek ki O da problem yapıyormuş.Kıyamam ben oğluma...
Annecim seni çok ama çoook seviyorum...

13 Ekim 2009 Salı

16.AYA DOĞRU

Bugün oğlumla başbaşayız (kaç gündür yazmak istedim ancak bugün fırsat bulabildim) okulda toplantı vardı ve eve geç geldim tabiki canım oğlum emmeden uyumadığı için perişan olmuş haldeydi annemde aynı vaziyetteydi.Uyku saatini geçirdiğimiz için çok zor uykuya daldı.Uyumadan önce kitap okuduk rahatladı biraz,uykudan uyanınca da okuduk ama daha çabuk sıkıldı.İki gündür oğlumla iyi anlaşıyoruz.Cumartesi günü Arda arkadaşlarıyla buluştu bizim için yorucu oldu ama başlangıç yapmış olduk umarım devamını getiricez.Biraz Arda ve Tuna küçükler ama dedim ya bu başlangıç onlar oğlumun ilk arkadaşları umarım arkadaşlıklari devamlı olur.Oğluşuma yeni kitaplar istedim eskiler çok cazip gelmiyor artık ,haklı ama çocuk kaç kere bakıyoruz ,okuyoruz.En son aldığım ilk ansiklopedim(Esracım mavi kitapmış) adlı kitap biraz karışık geldi sanki ya da Arda çok sevmedi belki zamanla alışır.Dün dergide okudum blog ne kadarda yaygınmış ben de arkadaşım Esra sayesinde öğrendim ve çok iyi oldu çok teşekkür ederim.Ben yapım itibariyle biraz karamsar ve evhamlı bir kişi yim tabi bunlar anne olduktan sonra arttı.Blog beni rahatlatıyor.Ve Arda ya yazmak çok iyi geliyor, bunları oğlum umarım okuyacak bu da çok heyecan verici.

RAKAMLARI BİLMEDEN SAYMAK

Ana dilinizde rakamları ifade edecek kelimeler yoksa sayma işini yapabilir misiniz' Londra ve Melbourne Üniversitelerinin birlikte yürüttüğü bir araştırmaya göre, saymaya dayalı işleri doğuştan yapabilme yeteneğine sahibiz. Rakamlarla, rakamların yerini tutacak mimikler veya jestlerle hiç tanışmamış olsa da insan beyni sayabiliyor. Araştırmanın lideri, Prof. Brian Butterworth, "‘Beş’ kavramına sahip olmamız için ‘beş’ kelimesine ihtiyacımız yok, sayısal şeyleri doğuştan tanıma yeteneğine sahibiz. Saymayı gerektiren işleri rakamlar olmadan da yapabiliyoruz." diyor.

Günümüze dek, sayma kavramıyla tanışık toplumlardan alınan örneklerle, sayı kelimeleri olmadan sayma işi gerektiren eylemlerin yapılamadığına dair kanıtlar sunulmuştu. Butterworth ve ekibi ise Avustralya kökenli yerlilerle, Aborijinlerle, çalışmış. Aborijin dilinde sayılar için var olan kelimeler çok kısıtlı, rakamları ifade edecek jest ve mimikse hiç yok. Araştırmacılar, 4-7 arası çocuklardan oluşan gruplar üzerinde çalışmış. Çocukların seçildiği yerli grubunun sayılara ilişkin kelime dağarcığıysa şöyle: bir, iki, birkaç, çok ve sadece ayinlerde kullanılmak üzere 20’ye kadar sayılar. Çocuklar ayinlerde kullanılan kelimeleri hiçbir şekilde bilmiyorlar. Araştırmacılar ayrıca Melbourne’da İngilizce konuşan bir grup yerliyle de çalışmış.

Çalışmaları süresince araştırmacılar, "Kaç tane'", "Bu iki grup aynı sayıda nesne içeriyor mu'" gibi soruları doğrudan soramadıkları için özel görevler geliştirilmiş. Örneğin, çocuklardan birbirine çarpan iki çubuğun sesi dinletilerek duydukları ses kadar markayı bir yere koymaları istenmiş. Burada çocuklar seslerle hareketleri birleştirerek iki farklı yöntem arasında akıllarından bir bağ kuruyorlar. Görsel ve işitsel örgüleri birleştiriyorlar. Benzer görevlerle yürütülen araştırmalar sonucunda, yapılan işlerde rakam kavramı ile hiç tanışmamış olan grup tanışmış olanlarla aynı seviyede veya daha ileri düzeyde başarı göstermiş.

5 Ekim 2009 Pazartesi

Zor birgün

Bugün vakit bulmuşken yazıyım yine dedim.Ama pek de keyifli değilim aslında Arda ile bugün sürekli kapıştık aslında şunu anladım oğlumla yalnızken hiç problem yok yalnız baba,anneanne ve dede olduğunda Ardam kendinden geçip çok şımarıyor ne yapıcam bilmiyorum.Oğluma hiç bir alışkanlık kazandıramıyor ve eğitim veremiyorum.Bir şeyler yapmaya çalışıyorum ama olmuyor. Çok karamsarım bugün...

4 Ekim 2009 Pazar

15.ay

canım oğlum geçen hafta tam 15.ayımızı doldurduk.Sana bir türlü yazamadım.Geçen gün o kadar çok yazmıştımki ama internet koptu ve kaydedemedim.Artık iyice büyüdün genelde tüm söylediklerimizi anlıyor ve anladığını belli ediyorsun,bugünlerde hafif bir burun akıntın ve hapşurman var ayrıca üst azıların da çıkıyor o yüzden biraz mız mız sın.Geçen hafta dr umuza gittik abicim çok büyümüşsün der hep dr umuz yine öyle dedi.Aslında hep üst sınırlarda olan boy ve kilon artık normal sınırlara inmiş neyse sağlığın iyi olsun da Mehmet Okur olma hayallerimiz başka bahara kalsın napalım.Boyun 85 cm kilon ise 12.200 kg sanki rahatsızlığından dolayı biraz zayıfladın.Bu ay kitaplarına daha anlamlı tepkiler veriyorsun kuzum.Ve anladım ki sevdiğin şeylerin ismini daha çabuk öğreniyorsun.Örneğin kraker kelimesi zor ama kığake diyorsun dede ve at kelimelerini de çok güzel telafuz ediyorsun.Yalnız hala yürümüyorsun bebeğim ama dr normal dedi tutunup kalkıyor,bir iki adım atıyor ve ayakta durabiliyorsun tamamen genetikmiş ya da korkmuş olabilirmişsin muhtemelen öyle çok düşüyorsun.Yine yazıcam bitanem.