24 Aralık 2009 Perşembe

18. ay

Evet Arda günleri sayarken artık 1,5 yaş diyoruz oğlum,inanamıyorum.
Bugünlerde Arda'yı akşamları uyuturken epeyce zorlanıyorum çok zor uykuya dalıyor daha doğrusu bir türlü dalamıyor,nedenini çözemedim yavrum benim derdini hala tam olarak anlatamıyor ki...Ama bu aralar yine çok emmeye düştü ,tabi beyimiz hala emerek uyuyor,bu sebepten dolayı da uyumuyor olabilir.Ya da yine diş sendromu olabilir.Geceleri de iki kere uyanıyor alışkanlık haline getirdi ve direk anne diyor ve emip uyumak istiyor yine,bir kaç gecedir bir kere babası oyalıyor ikincide emziriyorum.Buna diyecek yok hadi neyse ama emzirirken ikimizde uyuyup kalıyoruz ve zaten sabaha karşı olduğu için Arda bizim yatağımızda uyanmış oluyor.Öğlenleri de hala beşikte yattığı için odasında başka bir ,tek kişilik yatak var onda uyutuyorum ve beşiğini istemiyor.Bu yeni başladı.Örneğin annecim hangisi senin yatağın diyorum dediğim tek kişilik yatağı ve bizim yatağımızı gösteriyor bunu çözmem lazım .Bizim en büyük sorunuz bu.
Tuvalet alışkanlığında istikrar yok,gelişine, bazen beze canı isterse de kaka diyor ve doğru lazımlığa gidiyoruz işlem tamam,şimdilik itiraz yok ben lazımlığa oturalım dediğimde ama çocuk bu saati saatine uymuyor ki ya da benim oğlum böyle...
Daha bizimkinde itirazlar tutturmalar pek başlamadı daha çok anlamıyor herhalde ,çok bilincinde değil bence ama bazen çığlık atıyor ilgilenmiyorum diye daha doğrusu ona öyle geliyor yoksa babasınında dediği gibi işimiz Arda gücümüz Arda:))
Oyun grubu çok iyi olucak bende de çok istiyorum ama ayarlamamız lazım.
Kelime sayımız artıyor her dediğimizi söylemeye çalışıyor,anneannesiyle telefonda konuşuyor kendince (çok komik).2 kelimeli cümle kullanıyoruz anne otuu,anne kapa gibi.Örneğin kapattı yerine kapattii diyor,kurbağa kubaaa gibi.
Ama kitaplar bu aralar Arda'nın dikkatini çok çekmiyor.Eşleştirme ya da zıt kavramları soruyorum istemiyor,zorlamıyorum.Geçen gün 6-7 tane değişik boyutta ve renkte şişe ve kavanozları kapaklarını ayırarak önüne koydum ve hepsinin doğru kapağını bulup kapatmasını istedim ve kısa bir sürede tamamladı. Bu da bir eşleştirmemidir?Bu aralar bu tarz oyunlar ve etkinlikler istiyor örneğin bul tak oyuncaklara taktı çok hoşlanıyor yaparken ve daha çok oyuncaklarıyla oynuyor başladık oyuncak oynamaya,beni görebileceği mesafeden odasında tek başına oynuyor çok uzun zaman olmasada başlangıç için fena sayılmaz.
Yalnız bugünlerde şöyle bir problemimiz var. Öğle uykusundan uyandıktan sonra bir süre huysuzluk yapıyor kucağımda kalmak ve emmek istiyor,iki saniye yanından ayrılamıyorum normalde çok ağlamayan çocuk nasıl ağlıyor...Bu da başka bir sorun...
İşte bu duygu ve düşüncelerle 18. ayımızı tamamlıyoruz tam bugün.Canım oğlum nice aylara...
(Ya aynı toplantı tutanağı gibi oldu alışkanlık ne de olsa)

18 Aralık 2009 Cuma

Büyüdükçe değişen sorunlar

Arda bu aralar bizim yaptığımız her şeyi taklit ediyor,bir aralar yeme problemimiz vardı şu aralar iştahı iyi gibi umarım böyle devam eder.Meyva yemiyor diye çok dert ediyordum ama anladım Arda sadece tek çeşit meyva yiyiyor.Önceleri şeftali ve muza bayılıyordu daha sonra karpuz ve üzüm,bir aralar incir sonra yine her gün bir tane muz derken,hepsinden bıktı 3 hafta falan meyva yemedi şimdi bir haftadır, dilimi ısırıyım arda'nın sağı solu belli olmaz bir bakarsın yine yemeden içmeden kesilir,elmaya taktı bakalım bıkana kadar yer sonrası Allah kerim.
Tuvaletinide bazen beze bazen lazımlığa yapıyor,dikkat ettim bezde ne kadar pis kokuyor lazımlıkta o kadar kötü değil.
Kimi zaman çok hırçınlaşıyor,kimi zaman ağlama krizine giriyor.Örneğin dün uyurken duş alıyordum ve uyandı ben de banyoya getirdim duşakabini kapatınca başladı ağlamaya korkuyorum diyor ve ağlıyor.Hem de nefesi kesilircesine...Bir çok şeyden korkuyorum diyor.Ne yapıcam bakalım doktorada sorarım gidince,böyle işte.
Ama kitapla baya rahatlıyor,oyalanıyor.
Bir de Tuna'nın dr.nun dediği gibi yalnız oynamaları gerekli,bunu alıştırmak lazım

17 Aralık 2009 Perşembe

En güzel hediye


Nasıl başlıcam bilmiyorum, öncelikle geçen ay hiç bir şey yazamadım hem vaktim olmadı hem de yazıcak bir şey yok gibi geldi.Tabiki oğlum iyice büyüdü her gün yeni bir şeyler öğreniyor bizi şaşırtıyor ve bir o kadar da yoruyor.Saat 12 itibariyle artık yeni yaşımdayım,eskiden ne kadar heyecanlanır ve mutlu olurdum şimdi ise heyecanlanmaya çalışıyorum ama olmuyor.Nedeni besbelli bir yaş daha yaşlandım.Hayattan sağlık ve huzur dışında en büyük beklentim iyi bir anne ve iyi bir eğitmen olmak,tabi bunlar kendim için istediklerim oğlum için o kadar çok ki arzularım.
Bir daha dünyaya gelsem nasıl bir çocuk istiyorsunuz deseler yine Arda hep Arda derdim.Acaba Arda ne derdi benim için?Her ne kadar beni üzsen,yorsan ve sinirlendirsen bile...
Artık 18.ayı doldurmana günler kaldı sen ne güzel ki büyüme telaşındasın ben ise yaşlanma korkusundayım.Korkuyorum ama hayatın kanunu yine de yaşlanıyorum. Her yaşın ayrı bir güzelliği var mı bakalım yeni yaşımla görücem.
Doğum günümün ilk saatlerini seninle paylaşmak istedim canım oğlum...
Ama baban senden önce kutladı yeni yaşımı...
Birlikte nice yaşlara bebeğim ...
Sen tüm hayatım boyunca en güzel hediyesin bana...

24 Ekim 2009 Cumartesi

16.aydayız

Bugün canım oğlum ardacım tam 16 ayını doldurdu.Ne zamana kadar ayları sayıcaz bakalım.Oğlum yaa ben günlerin ve ayların bu kadar çabuk geçeceğini hiç hesaba katmamıştım.Sana hiç doyamıyorum hem büyüdüğün için çok seviniyor hem de bir daha bugünlere dönemeyeceğimiz için çok üzülüyorum zamanın telafisi yok bana daha önceleri zamanın su gibi akıp geçmesi çok bişey ifade etmezdi ama yaş geçtikçe her geçen saniye bile beni telaşlandırıyor bir şeyleri kaçırdığımı hissettiriyor.Örneğin Arda'nın bebeklik anlarını çok özlüyorum.Neyse bu kadar geçmişe özlem yeter...
16.ayla beraber çok değişiklik olmadı zaten geçenlerde yazmıştım.Sanki daha bir sakinledik(şu an dilimi ısırıyorum,çocuğunu ve kocanı övmüyecekmişsin büyükler öyle der).Bugün Arda'ya kahvaltısını yaptırdıktan sonra annecim şimdi de ben kahvaltı yapıcam odanda oynarmısın dedim O da gitti tüm oyuncaklarını uzun zamandır yüzüne bakmadıklarını bile sabırla inceledi evirdi çevirdi ama odasının kapısına en yakın kısmında oynadı çünkü beni görebilmesi ve onay alabilmesi için.
10 gün önce Ardacımın odasını tamamen ayırdık uzun zamandır beni en mutlu eden olaylardan bir tanesi buydu.O çok memnun değil babamız ve ben Arda bey tarafından sürekli uyandırılıyoruz ki Arda'nın gece uyanma huyu pek yoktu,sorunu olmadığı zamanlarda,ama ayrı odada yattığından beri 3-4 kez uyanıyor.Her gece değil tabi ama genellikle. Yılmak yok biz kararlıyız eninde sonunda olacaktı geç bile kaldık.
Aaa en önemli olayımız nihayet Arda 16 Ekim tarihinden itibaren yani 8 gündür yürüyor.16.ayımızda yürüdük nerdeyse neden böyle oldu tam olarak bilmiyoruz ama napalım her işte bir hayır vardır ne kadar mutlu oluyor anlatamam.Demek ki O da problem yapıyormuş.Kıyamam ben oğluma...
Annecim seni çok ama çoook seviyorum...

13 Ekim 2009 Salı

16.AYA DOĞRU

Bugün oğlumla başbaşayız (kaç gündür yazmak istedim ancak bugün fırsat bulabildim) okulda toplantı vardı ve eve geç geldim tabiki canım oğlum emmeden uyumadığı için perişan olmuş haldeydi annemde aynı vaziyetteydi.Uyku saatini geçirdiğimiz için çok zor uykuya daldı.Uyumadan önce kitap okuduk rahatladı biraz,uykudan uyanınca da okuduk ama daha çabuk sıkıldı.İki gündür oğlumla iyi anlaşıyoruz.Cumartesi günü Arda arkadaşlarıyla buluştu bizim için yorucu oldu ama başlangıç yapmış olduk umarım devamını getiricez.Biraz Arda ve Tuna küçükler ama dedim ya bu başlangıç onlar oğlumun ilk arkadaşları umarım arkadaşlıklari devamlı olur.Oğluşuma yeni kitaplar istedim eskiler çok cazip gelmiyor artık ,haklı ama çocuk kaç kere bakıyoruz ,okuyoruz.En son aldığım ilk ansiklopedim(Esracım mavi kitapmış) adlı kitap biraz karışık geldi sanki ya da Arda çok sevmedi belki zamanla alışır.Dün dergide okudum blog ne kadarda yaygınmış ben de arkadaşım Esra sayesinde öğrendim ve çok iyi oldu çok teşekkür ederim.Ben yapım itibariyle biraz karamsar ve evhamlı bir kişi yim tabi bunlar anne olduktan sonra arttı.Blog beni rahatlatıyor.Ve Arda ya yazmak çok iyi geliyor, bunları oğlum umarım okuyacak bu da çok heyecan verici.

RAKAMLARI BİLMEDEN SAYMAK

Ana dilinizde rakamları ifade edecek kelimeler yoksa sayma işini yapabilir misiniz' Londra ve Melbourne Üniversitelerinin birlikte yürüttüğü bir araştırmaya göre, saymaya dayalı işleri doğuştan yapabilme yeteneğine sahibiz. Rakamlarla, rakamların yerini tutacak mimikler veya jestlerle hiç tanışmamış olsa da insan beyni sayabiliyor. Araştırmanın lideri, Prof. Brian Butterworth, "‘Beş’ kavramına sahip olmamız için ‘beş’ kelimesine ihtiyacımız yok, sayısal şeyleri doğuştan tanıma yeteneğine sahibiz. Saymayı gerektiren işleri rakamlar olmadan da yapabiliyoruz." diyor.

Günümüze dek, sayma kavramıyla tanışık toplumlardan alınan örneklerle, sayı kelimeleri olmadan sayma işi gerektiren eylemlerin yapılamadığına dair kanıtlar sunulmuştu. Butterworth ve ekibi ise Avustralya kökenli yerlilerle, Aborijinlerle, çalışmış. Aborijin dilinde sayılar için var olan kelimeler çok kısıtlı, rakamları ifade edecek jest ve mimikse hiç yok. Araştırmacılar, 4-7 arası çocuklardan oluşan gruplar üzerinde çalışmış. Çocukların seçildiği yerli grubunun sayılara ilişkin kelime dağarcığıysa şöyle: bir, iki, birkaç, çok ve sadece ayinlerde kullanılmak üzere 20’ye kadar sayılar. Çocuklar ayinlerde kullanılan kelimeleri hiçbir şekilde bilmiyorlar. Araştırmacılar ayrıca Melbourne’da İngilizce konuşan bir grup yerliyle de çalışmış.

Çalışmaları süresince araştırmacılar, "Kaç tane'", "Bu iki grup aynı sayıda nesne içeriyor mu'" gibi soruları doğrudan soramadıkları için özel görevler geliştirilmiş. Örneğin, çocuklardan birbirine çarpan iki çubuğun sesi dinletilerek duydukları ses kadar markayı bir yere koymaları istenmiş. Burada çocuklar seslerle hareketleri birleştirerek iki farklı yöntem arasında akıllarından bir bağ kuruyorlar. Görsel ve işitsel örgüleri birleştiriyorlar. Benzer görevlerle yürütülen araştırmalar sonucunda, yapılan işlerde rakam kavramı ile hiç tanışmamış olan grup tanışmış olanlarla aynı seviyede veya daha ileri düzeyde başarı göstermiş.

5 Ekim 2009 Pazartesi

Zor birgün

Bugün vakit bulmuşken yazıyım yine dedim.Ama pek de keyifli değilim aslında Arda ile bugün sürekli kapıştık aslında şunu anladım oğlumla yalnızken hiç problem yok yalnız baba,anneanne ve dede olduğunda Ardam kendinden geçip çok şımarıyor ne yapıcam bilmiyorum.Oğluma hiç bir alışkanlık kazandıramıyor ve eğitim veremiyorum.Bir şeyler yapmaya çalışıyorum ama olmuyor. Çok karamsarım bugün...

4 Ekim 2009 Pazar

15.ay

canım oğlum geçen hafta tam 15.ayımızı doldurduk.Sana bir türlü yazamadım.Geçen gün o kadar çok yazmıştımki ama internet koptu ve kaydedemedim.Artık iyice büyüdün genelde tüm söylediklerimizi anlıyor ve anladığını belli ediyorsun,bugünlerde hafif bir burun akıntın ve hapşurman var ayrıca üst azıların da çıkıyor o yüzden biraz mız mız sın.Geçen hafta dr umuza gittik abicim çok büyümüşsün der hep dr umuz yine öyle dedi.Aslında hep üst sınırlarda olan boy ve kilon artık normal sınırlara inmiş neyse sağlığın iyi olsun da Mehmet Okur olma hayallerimiz başka bahara kalsın napalım.Boyun 85 cm kilon ise 12.200 kg sanki rahatsızlığından dolayı biraz zayıfladın.Bu ay kitaplarına daha anlamlı tepkiler veriyorsun kuzum.Ve anladım ki sevdiğin şeylerin ismini daha çabuk öğreniyorsun.Örneğin kraker kelimesi zor ama kığake diyorsun dede ve at kelimelerini de çok güzel telafuz ediyorsun.Yalnız hala yürümüyorsun bebeğim ama dr normal dedi tutunup kalkıyor,bir iki adım atıyor ve ayakta durabiliyorsun tamamen genetikmiş ya da korkmuş olabilirmişsin muhtemelen öyle çok düşüyorsun.Yine yazıcam bitanem.

7 Eylül 2009 Pazartesi

Kaku

arda artık Ona söylediklerimizi ve anlatmak istediklerimizi daha iyi anlıyor,geçen hafta onuncu dişi de çıktı oğluşumun daha sırada bekleyen çok diş var.Bu ayın başından itibaren oyuncaklarını saklıyor ve kısık sesle gook diyor,karpuzcu ve her türlü seyyar satıcılara çok ilgimiz var yalnız karpuza kaku(çok güzel söylüyor ya bayılıyorum) diyoruz.Sanırım konuşmaya başlayınca çok tatlı olucak,tabi zor da olucak herşeyi sorucak sorular ard arda gelicek.Olsun bebişimin canı sağolsun.Benim de doktora götürmem gerekiyor artık 2,5 aydır gitmedik dr umuza.Ben de tuvalet eğitimine başlayım diyorum seneye yaza kadar beze elveda desek iyi olur.Tuvalet eğitimi önemli bir aşama.Ardacım bugün itibariyle tam 14,5 aylık nice aylara yıllara bitanem seni çoook seviyorum.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

yine yeni yeniden

yazımı okudum gerçekten acemice olmuş,ee tabii hep okuyoruz ama hiç yazmıyoruz zamanla geliştiririm,o anki duygularla ve ilk yazım olduğu için değiştirmedim yazımı.Oğluşumuz bugün tam 14 ayını doldurdu çok güzel şeyler yaşattı arda bize hiç bir zaman hiç bir şekilde yaşayamayacağız duyguları tattık.oğlum nice aylara...

Biz geldik

merhabalar biz geç kaldık ama zararın neresinden dönülse kardır diye düşünerek aranıza katılmaya büyük bir istekle karar verdim.İlk yazım olduğu için çok acemice yazıyor olabirim bana daha sonra yardımcı olursunuz dimi?Her anne gibi çok mutluyum anne olmaktan ama dünyanın hem en güzel hem de en zor işi anne olmak daha doğrusu iyi bir insan yetiştirmek.Oğlumu çok seviyorum ve O'nun için ben de burada yazacağım...