27 Aralık 2010 Pazartesi

2,5 yaş







Ardacım cuma(24.12.2010) günü tam 2,5 yaşını doldurdu ne de çabuk geçti.Annecim seni çok seviyorum ama sana karşı çok hatalı davranışlarım oluyor farkındayım umarım telafisi olmayan hatalar değildir yaptıklarım.Sanki sen büyüyorsun ama ben küçülüyorum sorunlarla başedemiyorum ve seni üzüyorum sonra da çok pişman oluyorum.En büyük problemimiz uykun gelince ve dediğin olmadığında saldırganlaşman,istediklerini her zaman değil ama kimi zaman vurarak yaptırmaya çalışman nerde hata yapıyorum bilmiyorum.Konuşuyorum hem de gözlerine bakarak,uyarıyorum tatlı sert ya da en sonunda çok kızıyorum.Haluk Yavuzer'i takip ediyorum insan hayatının en zor dönemiymiş 2,5 yaş altını çizerek ve büyük harflerle belirtmiş bunu ama sabır ve çocukla mücadeleye girmemek çok önemliymiş,bu dönem çocukta günaydın dediğinde günaymadın diyecek kadar inatlaşma oluyormuş ve şiddet,paylaşmama,kıskançlık dönemin etkileriymiş.Tamam bunları okuduğumda anlıyorum da çaresi ne?okuduklarım sanki teoride kalıyor sonuçta bu olumsuz davranışları azaltmak ve yavaş yavaş silmek gerekmez mi?Bu dönemdeki hatalar çocukta yara açabilirmiş.Umarım böyle olmaz.3 yaştan sonra rahatlama oluyormuş umarım rahatlarsın güzel çocuğum...




Hep olumsuz şeyleri yazdım oğluşumun yaptığı çok güzel şeyler de var örneğin resim yapmamız ve makas tutmamız çok gelişti,yemeği de çoğu zaman kendisi yiyor,çok iştahlı olmadığı için biraz yavaş ilerliyoruz ama olsun.Üstünü kendisi çıkarıp,giymeye çalışıyor bu konuda da tam iyi değiliz ama en azından istekli ve benim en çok sevindiğim konu ise kendini çok iyi ifade etmesi ve başından geçenleri anlatması,harflerimiz tam düzelmedi ama o da olacak. Şimdilik bu kadar...








19 Aralık 2010 Pazar

Kısa bir kreş deneyimi



En sonunda sorunu hallettik ve nihayet yazabiliyorum.


Uzak olduğum zamanlarda o kadar yazacak şey var gibi geliyordu ama başına oturunca yine nutkum tutuldu.


Geçen hafta ardanın 8 günlük bir kreş macerası oldu ve arda hemen hasta oldu daha yeni yeni iyileşiyor,sanırım bağışıklık sistemi pek güçlü değil oğluşumun.Aslında genel anlamda kreşten memnundum ama daha erken tabi ki, başka bir alternatifim olmasa devam ettirirdim. Zamanı geldiğinde aynı yere devam edebiliriz aslında ben müstakil ve bahçeli bir yer daha iyi diye düşünüyorum ama yakınlarda öyle bir yer şimdilik yok. Belki bir-bir buçuk yılda değişebilir durumlar.Arda kreşini genel anlamda sevdi,öğretmeni ile iyi anlaştı ve şunu anladım ya da bana öyle geldi kreşten sonra kurallar daha iyi pekişecek ve anne için de çok rahatlık tabi uygun bir yer bulunduysa.Bakalım daha zaman var yine düşünürüz ve değerlendiririz.

25 Ekim 2010 Pazartesi

Mutluyum anne

Arda anneannesi ve dedesiyle nine ve büyük dede ziyaretine gitti bugün akşam dönüşte arabadan inmek istememiş anneannesinde kalmak istemiş küçük beyimiz artık büyümüşte tercih yapıyor kerata.

Dün gece sabaha karşı yatağından kalkarak gelmiş yanımıza babasıyla benim aramıza girmiş ve öylece uyuyakalmış,annemde bende uyardık oğlum herkesin kendi yatağı var orada uyuyacaksın diye biraz bozuldu dudak büzdü bu aralar hassas çocuk modunda bizimki.Acaba bu nedenle mi orda uyumak istedi böyle bir bağlantı kurabilir mi hiç bilmiyorum gerçi.

Annemlerle çok mutlu onların(annem ve babamın) hakkını ödeyemem kesinlikle,gezdiriyorlar,yediriyorlar.oynatıyorlar.Arda da onlara çok düşkün daha sakin onlarlayken.Kendisi de bizzat çok mutluyum anne diyor.Sen mutlu ol annecim herşey senin için...

24 Ekim 2010 Pazar

28.ay hoşgeldin

Bugün oğluşumun tam 28. ayı doluyor,9 ay da geriye gidersek 3 yıldır her anımız seninle dopdolu geçiyor oğlum hem de kaç kişinin birden...

28 ayın her anı emek,sevgi ve sabır ile geçti,bizim için her gün daha bir güzelleştin,bir taraftan sağlıklı bir şekilde büyümen için dua ederken diğer taraftan geçen hiç bir anını bir daha yaşayamama hüznü var hala içimde...

Dün yine Arda annemlerin balkonda oynarken karşı apartmandan bir komşu ne güzel valla balkonda büyüdü çocuk demiş,dışarıdan çok kolay gibi görünsede dünyanın en zor işi anne olmak ve çocuk yetiştirmek, bir o kadar da güzel tabiki,en zor büyüyen canlı insan yavrusu doğada...

Benim en büyük isteğim oğlumun güzel bir insan olarak, sağlıklı bir şekilde büyüdüğünü görmek...

Annecim bazen sana karşı anlayışsız oluyorum anne beni sevmiyorsun diyorsun ama seni sevmez olurmuyum sen benim yaşama sebebim,mutluluğum ve gurur kaynağımsın,her anım seninle dopdolu seni çok seviyorum....NİCE AYLARA BEBEĞİM...

14 Ekim 2010 Perşembe

Sabırlı olmak

Hazır arda uyuyorken yazmak istedim,bu aralar misafir ve ardından kış temizliği derken yoğunluktan yazamadım.Ardacım hastaydı geçen hafta ama şimdi daha iyi.

Daha önceler de de yazdığım gibi 2 yaş sendromu yaşıyor oğlum vurma,tekmeleme ve en çokta saç çekme davranışları sergiliyor.Her zaman değil daha çok uykusu geldiği zaman ya da üzerini değiştireceğim zaman bıktı çocuk biraz sık üst değiştiriyorum.Ben her defasında uyrıyor ve konuşuyordum özür dileyip bir daha yapmayacağım sözü alıyordum kendimce ama yanılmışım hiç azalmadı geçen gün uzman tv de bir psikoloğu dinledim o hareketi yok saymak gerekiyormuş verilen her tepki o na amacına ulaştığına dair sinyaller veriyormuş,tek istedikleri dikkatimizi çekmeşmiş ama görmemezlikten gelmek çok sabır istiyor umarım hepsi geçecek...

Arda yine anneanne ve dede ile yazlık turunda malum çok yağmur yağınca bizimkiler evi kontrole gittiler arda beyimiz teklife dünden hazırdı ve hemen gitmek için sabırsızlandı.Anneye ve babaya bye bye dedi ve öpücük verdi sonra da arkasına bile bakmadan gitti.Annecim sağ salim gel hemen özledim seni,sen olmadan ev bomboş...

Başka bir problemimizde bu aralar çok zor uykuya dalıyor kuzum,bir türlü uyuyamıyor uyuyamadıkça hırçınlaşıyor ben de geriliyorum eğer dayanamayıp kızarsam biraz ağlayıp sırtını dönüp uyuyor,sanırım yanında ben olunca dalamıyor.Aslında yalnız uyumaya alıştırsam iyi olacal ama buna da direniyor yine umuyorum bu hallerde geçecek.Annelikte ve öğretmenlikte çok sabırlı olmak gerekiyor.Sabır sabır ve yine sabır lütfen....

5 Ekim 2010 Salı

arda uyandı

Ardacım bu aralar biraz nezle gibi çok kötü değil ama uyurken öksürüyor benim de içim parçalanıyor annelik işte,bugün okul çıkışı arkadaşlarla yemeğe gittik ve bana çok iyi geldi arkadaşlarımı çok seviyorum ve kendimi çok şanslı hissediyorum.Bu yüzden eve geciktim oğlum canım oğlum beni çok özlemiş kucağama atladı ve uyutana kadar inmedi,şu an arda uyandı sonra devam ederim...

22 Eylül 2010 Çarşamba

Yazmaya devam





























Tam da oğlum iyi bu aralar sakinleşti derken yine bugünlerde biraz huysuz ve şımarık genelde çok şımarık bir çocuk değil ama bazen oluyor olumsuzluklar tabii bunlar olacak diye kendimi teselli ediyorum.Yoksa çok üzülüyorum.







Ardacımın 20. dişide çıktı nihayet şimdilik diş faslımız bitti belki de huysuzlaşmasında diş çıkarıyor olmasının da etkisi vardır..







Oğluşum dün akşam anneye bye bye diyerek gayet mutlu bir şekilde yazlığa gitti hafta sonu ben de gideceğim bir aksilik olmazsa.Orada çok mutlu denizi de çok seviyor yalnız hava biraz serinmiş.







Öğleyin annemle telefonla konuşurken arda istedi telefonu ve anne araba nerde diye sordu önce anlam veremedim ama sonra anladım oradaki oyuncaklarını toplamıştım bulamamış onu soruyormuş canım oğlum benim.Ben onu özlerken O oyuncaklarının derdinde bir de denize girerse hepten unutur beni:))

14 Eylül 2010 Salı

Çook uzun zaman oldu







Canımın içi oğlum artık büyüdü ya annesi olmadan da anneanneyle uzaklarda kalabiliyor ama annecim seni o kadar özledim ki, bu sabah pijamanı kokladım aslında dün gittin bana çok uzun geldi.



Çok uzun zamandır yazamadım önce şifreyi unuttum ve yeni şifre alana kadar epey zaman geçti daha sonra da yazlıkta olmamız nedeniyle teknolojiden uzaktık ama artık her fırsatta yazmaya çalışıcam.



Arda ile yaz tatilimiz bazı ufak tefek aksiliklere rağmen güzeldi artık iyice büyüdü bebişim 27 ayın içinde bu nedenle yazın tuvalet eğitimi vermeye çalıştık büyük ölçüde başarılı olduk tabi ki en büyük pay Ardacıma ait bu başarıda.Benim elim tabiri caizse çişten ve kakadan çıkmadı bu yaz ama olsun herşeye değer.Sadece gece tuvalete kaldırmıyorum sabaha kadar sorun yok ama eğer ki uyuya kalırsa yelkenler fora yetişemiyoruz lazımlığa veya tuvalete, şimdilik ona çaktırmadan geceleri bezliyorum umarım bu olayı da çözeceğiz.



Ardacım beni şaşırtacak şekilde uzun cümleler kuruyor ve hatta olaylara hem de fazlasıyla yorum yapıyor,herşeyi soruyor ve en önemlisi en zor olanı da bu herşeyi kendisi yapmak istiyor es kaza duymazsak bu dileğini vay halimize ağlama krizine giriyor.Son yazdığım 2 yaş sendromunun azizlikleri biliyorum ama bizi yaz tatilinde en çok üzen ve ruhen yoran bir olaydı bu ,sanki hafifledi bu aralar,üstüne gitmiyoruz ve şartlar uygunsa inatlaşmıyoruz.



Bundan 3-4 ay öncesine kadar hep ben yerine arda vardı şimdi ben kelimesini kullanıyor oğlum,



geçtiğimiz pazar günü annemlere giderken arabaya bineceğimiz esnada anne ben koltuğuma oturucam sen öne oturucaksın ve arabayı süreceksin bende sürücem büyüyünce dedi.İnanın hiç bir abartı ve ekleme yok belki normal ben hala oğluşumun büyüdüğüne inanamıyorum herhalde.Geçenlerde dedesi tamir ,işleri ileuğraşmış arda da kendince ona yardım etmiş kornavida(tornavida kornavida oldu) gibi aletleri dedesine vermiş işleri bitince dede eline sağlık demiş annem ve babam çok mutlu olmuşlar ve bir o kadar da şaşırmışlar.



SENİ SEVİYORUM BİTANEM...

17 Nisan 2010 Cumartesi

22.ay











Ardacım artık tamamen emmeyi kesti ama bugün tam bir ay olmasına rağmen istedi çok ısrar etmedi ve tekrar oynamaya devam etti.Canım oğlum 2 aydır hiç bir şey yazamadım ne yazıkki.Aslında o kadar çok yazacak şey var ki artık iyice büyüdün.Her türlü sohbetimize iştirak ediyorsun,dün teyzem ve kuzenim baktılar arda'ya, parka gitme hazırlıkları yaparken oyuncaklarını koymak için poşet ararlarken bizimki benim gardrobumu açıp poşetlerin yerini göstermiş,tabii olumlu davranışların yanında olumsuzlarda hemen öğreniliyor mesela çok özür dileyerek yazıyorum arda beyimiz 'bok' diyormuş ben hiç kullanmam nerde duydu kim bilir?Hiç üstünde durmamak gerekiyor değil mi?açıkcası şaşırdım soruyorum bana da söylüyor,ilgilenmemek doğru mu acaba ne yapmalı?




Esra arkadaşımın yazdığı gibi oyun grubumuz çok iyi gidiyor ilk zamanlara göre epey yol katettiler bence.




Geçen hafta sonu Foça yolunda bir yere gittik arda çok sevdi ve arkadaş edindi,ayrıca babası ile golf oynamaya da bayılıyor oğlum(her ne kadar topları elleriyle yerleştirsede)




Bakalım daha daha neler olacak bu ayda...

28 Şubat 2010 Pazar

2o. ay

Canım oğlum sen 20. ayını dolduruyorsun ama benim hala sana karşı acemice davranışlarım var,sen büyüyorsun ama anne sanki küçülüyor.Sanırım artık 2 yaş sendromunu yaşıyorsun.Nasılmı?Örneğin anne meme der arda, annesi bitti oğlum daha sonra der,arda başlar anneye vurmaya,anne ne yapacağını şaşırır.İkinci örnek arda nın kakası geldi annesi anladı hareketlerinden hadi annecim tuvalete der annesi,arda giiiiit giiiit der,halbuki bir ay öncesine kadar lazımlığa güle oynaya gidende aynı ardaydı.Üçüncü örnek arda tabureye çıkıp lavobada ellerini yıkamak ister ve yıkar,bi daha ister annesi hayır der arda kendini yerlere atar annesi şok olur ne yapacağını bilemez...
Sanırım bunlar 2 yaş sendromları,doktorumuz ergenlikten bile daha ağır bir sendrom demişti,hakikaten ben de zorlanıyorum.Bu problemleri annem ve ben yaşıyoruz çünkü biz arda ya sınırlar koymaya çalışıyorz ve arda ile en çok biz ilgileniyoruz ,diğer aile fertleri isteklerine olumlu karşılık verdiği için çok problem yok...
Tabi ki olumlu gelişmeler de var;arda yemeğini kendisi yemek istiyor artık bir damak zevkinin
oluştuğuna inanıyorum,oyuncaklarıyla oynamayı daha bir seviyor ve odasını düzenli görmek istiyor.
Kelime dağarcığımız çok genişledi.
Esra arkadaşımın da destekleriyle 2 gündür boyamaya ilgisi arttı oğluşumun.
Bir aralar kitaplarımızdan sıkılmıştık tekrar ilgileniyoruz kitaplarla...
Bu arada bir sürü yeni kitaplar aldık,güle güle kullan annecim...
Ve emmeden uyuyoruz artık gece bir iki kez uyanıyoruz ama bu normalmiş yalnız kendi kendine uykuya tekrar dalamıyor bana sesleniyor...
Şimdilik bu kadar ....

1 Ocak 2010 Cuma

Hoş geldin 2010


Oğlumla geçirdiğimiz ikinci yıla giriyoruz umarım 2010 herkes için 2009 dan daha iyi geçer,her yeni yıl yeni bir umut hepimiz için bence bu açıdan anlamı var yoksa çok da önemsemiyorum yılbaşı akşamlarını.Aksine telaş ve yorgunlukla geçiyor.Ama yine de hayatımız biraz renkleniyor böyle günlerde, bu açıdan seviyorum özel günleri.Herkese mutlu ve sağlıklı yıllar diliyorum...
Yeni yıla girerken dileklerim yine oğlumla ilgiliydi O nu mutlu,sağlıklı ve iyi bir insan olarak yetiştirmek en büyük dileğim...
Biraz rahatsızım az da olsa bir şeyler yazmak istedim.
En kısa zamanda yine yazıcam.
MUTLU YILLAR...